Küme düşme potasından uzaklaşmak isteyen Gaziantep FK, zirve grubunun içine bir an önce gizlice girmek isteyen Trabzonspor’u! Misafir etti.
Oyunun ilk 35 dakikalık bölümünde bordo-mavililer de, Bakasetas’ın serbest vuruşu, her iki direk diplerin de Onuachu’nun biri direği öpen üç kafa şutu, ardından altı pas içinden vurduğu top ve Trezeget’in sert şutu, kendini ifade etmekte örnekler olsa da, ev sahibinin Romen kalecisi Nita, bu pozisyonlarda deyim yerindeyse ballıydı!
Bir karşılaşmada, temel ilkesi galibiyet olan takımlar için sonuç önemliyse, hücumu çok umursamayan ikinci bölgedeki Antep’in futbolunu da masaya yatırmak gerek!
Gaziantepspor ile değil, ismi Gaziantep FK olan takımla Süper Lig’de, Antep’te oynadığı 3 karşılaşmadan da beraberlikle ayrılan Karadeniz ekibi, Abdullah Avcı bu sezon göreve geldiği andan itibaren, en fazla gol pozisyonuna girdiği ve burada ilk galibiyeti aldığı geceydi.
Stadyumda, misafir tribün bilet fiyatı 500 lira olunca, 200 kadar Trabzonspor taraftarının takımlarını yalnız bırakmadığı bu 90 dakikada; Avcı, ne düşündüyse bilmiyorum! Bir stoperi Benkovic’i kadroya almazken, Hüseyin Ve Baniya’yı da kulübede oturttu.
Mendy’i stopere çekerken, Berat’ı ön libero oynattı.
*
Bordo mavililer, sezonun en fazla pozisyonuna girdiği bu maçı oynamış olsa da, kararlılık ve geceyi hükmü altına almak onlar için ilk yarıda yeterli olmadı. Şans faktörü bu yarıda kırmızı-siyahlıların yanındaydı.
Marius Sumudica’nın takımı ev sahibi ‘Şahinler’de, Gradel ve Furkan cezalı iken, Ulaş ve Khacef sakat oyuncularıydı.
Karadeniz ekibinde ise Orsic, Fernandez, Pepe ve Umut’un sakatlıkları devam edenlerdi.
Zirve grubuna açılan pencerede hisler ve sisler görüntüyü bazen flu yapar, şans faktörü, talih de bazen çıkıp kendini göstermez.
Özellikle bu gece; sağdan Visca, soldan Trezeguet ile gelen ortalara, Onuachu nihayet ‘Yarabbi Şükür’ demiştir. O kadar pozisyonda çıktı kafayı vurdu ki, sonunda ikinci yarının başında bunlardan biri kaleci Nita dan döndü. Trezeguet kafa ile tamamlayıp gecenin açılışını yaptı.
Trabzonspor’da, iki defansın kanattaki bindirmelerin deplasman gereği estetik olmayıp eksik kalması,
Onuachu’yu yine de rakip kale önünde yalnız bırakmadı diyebilirim. Bu açığı Trezeguet ve Visca, kesinlikle müthiş oynayarak kapatan ikili; cazcı kardeşler oldu!
*
Bakasteas’ın ters ayağı ile ceza alanı dışından yerden köşeye bıraktığı meşin yuvarlağın filelere gitmesi, bordo- mavili camiaya bir nefes sıhhat gibiydi!
Onuachu, son 20 dakikada yerini geleceğin genç santraforu Enis Destan’a bırakınca, Trabzonspor ilk golünün dejavusunu yaşadı! Bu sefer gelen ortaya Enis kafayı vurdu. Yine Nita dan dönene topu, yine Trezeguet, yine kafa ile filelere gönderince skoru üçledi.
Kırmızı-siyahlılar, yedikleri onca baskıya rağmen kazanmaları bile belki tesadüfen mümkün olabilirdi ama zayıf kadro ve kötü futbolları, onlar için bu ortamdan yenilmeden çıkmak da başarıydı.
En çok gole yakın oldukları anlardan bir Romen oyuncu Maxim ile geldi. Ona da kalesinde büyüyen kaptan Uğurcan müsaade etmedi. Yalnız duran toptan gol gelebilirdi. Saha içindeki görüntüleri böyleydi, öylede oldu. Romen Draguş’un serbest atışı direğin dibinden direk filelere gidince ev sahibinin golü geldi.
Bu arada, Antep’in bazı oyuncuları mesela Oğulcan; futbol okuluna yeni yazılmış acemiler gibiydi!
Hatırlatmalıyım ki, bir takımda forma giymeyi angarya olarak gören hangi futbolcu olursa sonu hüsran olur. Özellikle tüm genç futbolcuların bunu kulaklarına küpe yapması lazım.
Tercih hakkını nihayet olması gibi, gördüğü gibi, kullanan orta hakem Arda Kardeşler de, 11 derecelik geceyi ve Trabzonspor’un galibiyetini gölgelemedi!
